Ben Atalarımın Günahı Değilim! Yüzyıllar boyunca kanayan yara, dinmeyen acıdır KADINLIK. Çok uzun yıllar eksiklikleri, yetersizlikleri üzerine bir manipülasyonlar ile ağır yaralar bırakılmış ruhlarında. Oysa ki o da Allahın yarattığı diğer yarıydı. Tarih boyu kadına tanımlanan roller ve görevler onları toplum içinde var olmaktan, kendini hür olarak göstermekten uzaklaştırmış ve domestik bir figür haline getirmiş veya getirilmeye çalışılmıştır. Kadın dişiliğini reddeder olmuş. Bugünün dünyasında ise toplumsal birçok konunun içinde başarı ile yol alsalarda o arkada yatan kadın yaraları bir kara bulut gibi peşlerini bırakmıyor. Geçmişte yaşanan acılar, bugünün kadınında bazen çeşitli kadın hastalıkları ile kendini gösteriyor, rahim ağzı& meme kanserinden tutunda, miyomlara, erken menapozdan, ağrılı regli olmalara kadar bolca dişil yara var.. Bazen kendi doğurganlıklarını reddedip, çocuk fikrinden uzaklaştılar.. Bunlar olurken bir yandan da iş ve sosyal toplumlarda kıskançlık, haset duyguları ile kadın kadının kurdu oldu olup birbirlerini reddettiler. Hem cinslerini şefkatle desteklemek yerine geriye çekerek bir kez daha erkeğin savaşçı rolüne büründüler… Şimdi asıl soru , neden böyle oldu ? Şimdi hep birlikte geçmiş atalarımızdan gelen acı veren yaralı hikayeleri ve bizim bugünümüze olan etkisine birlikte bakıp ,kendi dişiliğimizi kapsamaya hazır mıyız? Çalışmamız; interaktif uygulama, anlatım , meditasyon ve ritüelleri kapsar.. Çalışma sonunda katılımcılara kayıt verilecektir.. 14.11.2024 Saat :21.00 Süre : 2 saat Yer : Zoom
top of page
440,00₺Fiyat
bottom of page

